İzmir'de Feminist Gece Yürüyüşü düzenlendi: Hükümet istifa!


İzmir’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında 21’inci Feminist Gece Yürüyüşü düzenlendi. Kadınlar, yürüyüş boyunca “Hükümet istifa”, “Katiller halka hesap verecek”, “Her yer Gezi her yer direniş” sloganları attı.

İzmir'de Feminist Gece Yürüyüşü düzenlendi: Hükümet istifa!
Abone Olgoogle-news

Kadınlar ve LGBTİ+’lar tarafından her yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde düzenlediği Feminist Gece Yürüyüşü’nün 21’inci İzmir’de de gerçekleşti. Alsancak’ta Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde buluşan binlerce yurttaş Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar yürüdü.

MUM VE SESSİZLİK EYLEMİ 

“Kader değil patriyarkal kapitalizm! Yaşasın feminist isyanı” pankartı açan kadınlar, yürüyüş öncesi Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası günlerce anne babasının enkazdan çıkarılmasını bekleyen Avukat Eren Can’ın çağrısıyla başlayan “Pencerende bir mum yak” protestosu gerçekleşti.

Tüm kadınlar ellerindeki mumu ya da cep telefonlarındaki fenerleri yakarken, ellerindeki tüm dövizleri ve pankartları indirerek sessizlik eylemi yaptı.

“HÜKÜMET İSTİFA”

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü’nün de yer aldığı yürüyüşte “Hükümet istifa”, “Katiller, halka hesap verecek”, “Her yer Gezi her yer direniş” gibi sloganlar attıldı. 

Emniyet güçlerinin geniş önemler aldığı yürüyüşte yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

"Türkiye’de şu anda kritik bir seçim dönemine doğru giderken, barışın eşitliğin, özgürlüğün adaletin, birleşik mücadelenin sesini yükselten herkese selam olsun. Selahattin Demirtaş da zindanda ağır koşullar altında büyük sorumluluk üstleniyor ve oradan aslında gerçek bir demokrasi için demokratik bir cumhuriyet için sorumluluklarını yerine getiriyor. Çelişkileri oradaki kritik meseleyi halka, demokrasi güçlerine göstermeye çalışıyor. Eğer gerçek bir demokrasi olacaksa burada hdpsiz kürt halkı olmadan kadınlar olmadan, LGBT+’lar olmadan ezilenler olmadan işçi sınıfı emekçiler olmadan gerçek bir demokrasi olmaz. Biz de gerçek bir demokrasi istiyorsak, kim olursak olalım demokrasi için taşı elimizin altına koyduğumuzu söylüyorsak bu tür hatırlatmalara ihtiyaç var. bu kim olursa olsun… ben aslında bu mesajın meral akşenere değil türkiyedeki barış, eşitlik, demokrasi isteyen bütün yurttaşlara yazılmış bir mektup olduğunu düşünüyorum, bir selam olduğunu düşünüyorum. Artan enflasyon karşısında yoksulluk, barınma ve gıda krizi her geçen gün artıyor. Ekonomik kriz bizlerin hayatında katmerli bir yük oluyor. Kadınlar giderek yoksullaşıyor, genç kadın işsizlik oranı her geçen gün artıyor. Artan yoksulluğu erkek şiddetiyle yönetmeye çalışan AKP İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesiyle beraber bizleri şiddetle baş başa bıraktı. Sırtımıza yıkılan çocuk, yaşlı, hasta bakım yükü krizi içerisinde boğuşuyoruz. Erdoğan’ın kararı ile İstanbul Sözleşmesinden çekilirken nafaka hakkımız kısıtlandırılmaya çalışılıyor. Kaynamayan tencerelerin, dolmayan pazar arabalarının, alınamayan hijyen malzemesinin sorumlusu ilan edilip krizin içinde biriken öfkeyi bizlerin üzerine yönlendirmeye çalışıyor. Türkiye’de her 100 kadından 30’u istihdama katılıyor. Kadınlar aynı işi yapan erkeklerden yüzde 10 daha az kazanıyor. Pandemiyi fırsata çeviren patronlar kadınların evden çalışmasını müjde gibi sunup esnek güvensiz çalışmanın önünü açıyor. Erkeklerden, devletten, patronlardan alacaklıyız.”

Grup yaptıkları basın açıklamasının ardından dağıldı.


Yorum Gönder

0 Yorumlar